Kendini orda tamamlar,
güneşin ilk kıvılcımı,
hüzünle sulanmış çiçeklerin,
hasretle oyulan dağların,
öfkesi kırılan şehirlerin,
ay ışığı ardına saklanmış asırların,
kendini orda tamamlar,
toprağın müjdeci cemreleri,
yitirilen sevgilerin dalgalanmış denizlerinde…
Telaşla koşuşturan bir dünya,
bir sana geldim içimden,
hatıralar masmavi,
bu mayın tarlasında,
tuzaklar ortasında bir seni,
bir de çocukluğumu sevdim…
Kaç bin yıllık öyküsün,
saçlarında züleyhanın iksiri,
şimdi kokunu, sanını,
benliğini kaç kere savuruyor ülkem,
boynundan aşağı dolanan,
koynundan gözlerine kıvranan şiirleri,
kaç bin yıllık sestir işittiğim…