Rüyalarımda hep kıyılar vardır ve deniz
Ötelerden bir şeyler gelmelidir
Bir şeylerin gelmesi beklenmelidir
Anlamına bile bakmadığım kaç sözcük var oysa
Anlamak istemediğim kaç cümle kaç gülüş
Bazı yanlarım başlarını dizlerime koyup kıvrılmış gözlerimin içine bakarak
Bu kıyılardan başlar bize yakışan acı ve denizin iç çekişinden
Buralardan akıp gelirim sana doğru
Hani saçlarının uçları gibidirlerdir de
Bir ulak gibi parmak uçlarımı bekleyen
Bir kapısındır ardına kadar bir yanıma açık
Bir yanıma ölümüne kapalı
Gökyüzü karanlığa kaçmadan önce keser bileklerini
Tüm şahitliklerini beraberinde süpürerek
Onlardan daha günah sessizliklerini
En büyük fırtınadır sessizlik
En etkili hoyrat belirsiz
Uzaklara savuran
Öldüren ses çıkarttırmadan
Yaşadığımıza inandıran öldürdükten sonra bile
Ölümümüze bile sessiz kalıyorsak
İki yüzlüdür bütün pankartlarımız
Devrimlerimiz eşiğimizde emeklemektedir
Ölüm hep uyar üzerimize bir yandan
Hayatsa her zaman bir kaç beden büyük
Yaşamak sadece can çekişmek
Devekuşları gibi başımız hayata gömülü
Kalanımız eşikte
Işık karanlık aşk korkular mutluluk hüzün zaman…
Ne hiç bir şey tamamen geçebilir bizden
Ne biz her hangi bir kapıdan