Öyle bir aralıktı uzunca
Yankısı tren ve bulut arasında gidip gelen
Tüm beyazlığından çekseniz
Soluğunda grilik apaçık
Bir iniltiydi boşluğu büyüten
Aynasız yaşamanın ağırlığında
Kaybolan güzelliklerdi kavgasız
Kadındı ne oldu günden güne
Birdi üç oldu belki de beş olacak
Daha küçük çok küçük
Pencerelerden bakar şimdi
Kimliksiz kaygısıyla aralıksız
Denizi görmez yıldızı ve ışığı
Adamlardı görmez karanlığı
Atlamayı bilmez uçurumdan
Bilse geniş yatakları kıyısız
Yayılır genişçe bir sandal gibi
Dünyayı bir dal gibi ince sanıp
Oturduğuna yanar şimdi