SON KAHRAMAN
Sana çekinerek yazdığım ilk ve son mektup
Belki iade edilecek birkaç gün sonra elime
Yine de ben, coşkuyla anlatacağım her şeyi, kendimce
Sana aitken bende saklı duygularım,
Dökülecekler damla damla
Haykırmalıyım her şeyinle seni sana
Gizlenmek istemiyorum artık
Titrek kalbimin cesur sözleri
Anlatmak istiyor bendeki seni, olduğun gibi
Ben gerçeklerle mutlu olmaya alıştım
Her şeyin en iyisini en temizini aradım
Aradıklarım öyle yüceydi ki yakalayamadım
Bulduklarıma anlatamadım
Seni de böyle kaybetmek istemiyorum
Kaybedeceklerimi göze alamam.
Sana kızdığım anlarda bağırdıysam özür dilerim
Aslında ben sana söyleyemediklerim için
Kendime kızar, kendime küserim
Kör karanlıklar içinde
Güneşi tam uyandırmak üzereyken
Sözlerin beynimde yankılandı
İnsanlar çoğu zaman duymaz ya işine gelmeyeni
Ben de öyle duymak istemedim seni
Ki sen tüm gevezeliğinle
Haykırıyordun bana “haydi” diye
Uyandım, sen aklımda yokken ne de rahattım.
Seni çok tanımıyorum, tanımak istemiyorum
Hoş olmayan yönlerinle uzaklaşamam senden
Bıraktığın izlerle kal istiyorum
Kalbimde, yazılarımda, sözlerimde
Daima zorlar çeker ilgimi
Kendi umudumu kendim çıkartırım
En zor anlarda, n zor yerlerden
Seni de öle buldum
Bana bunları yazdıran sen misin?
Gözlerim şimdiden korktu senden
Adı olmayan boşluğumun son kahramanı
Sen, benim için
Yakınımdaki uzak bir yabancısın.
Senin elinde değil başkalaşmışlığın ama başkasın
Kimse tanıyamaz benim yarattığım senin yasanı.
Başıboşluğumla baş başa kaldığım anlarımın
Bilemediğim bir yerindeyim
Bunaldığım gecelerin sahte sevgileriyle
Soyut düşlerimin somut gerçeklerinde
Var oluşumun bedelini öderken
Bulamadığım bensizliğimle düşünüyorum seni
Ki sen gecenin tüm güzelliğine sırtını dönen
Umarsız insan
Rüyaların şimdi kim bilir nerede? Sen neredesin?
Senden nefret ettiğim kadar hiç kimseyi sevmedim.
Benimle eşit tuttuğun insanlardan ayır beni
Benim seni ayırdığım gibi
Bir gün tükenirsen içimde,
Yine de hatırlarım seni zerre zerre
Sen adımı duyduğunda
“O da kim?” sorusunu yöneltme.
Birkaç gün sonra gideceksin
Git! Vermediğin sevinç umutlarımı benden ayırarak
Güneşin, vaktini doldurmadan önce
Bıraktığı pembe izlerle veda ederek
Dağların arasında süzülmesi gibi
Sen de beni terk ediyorsun
İçimdeki garip his seninle birlikte
Bırakıyor beni, hiç sormadan sebepsiz.
Oysa ben içimdeki bu sevgiyi
Bu sevginin verdiği mutluluğu
Öyle sıcak hissetmek istiyorum ki
Paçaları güneşten daha hızlı ulaşsın sana
“Gitme” diyebilmek isterdim tüm duygularımda
Gücüm yetmez, yetse bile
Sen benim söylememle kalmazsın ki
Bulduğum yerde kaybediyorum seni
Belki de önemsiz bir kişiydin
Gözümde bu kadar büyütmeseydim
Belki de herkes gibi
Sıradan bir yaşam tarzıyla uğraşırken
Seni sevgimle ben yücelttim yediden
Anlamsız isyanların sana değil, kendime
Kendim, benim çok canımı sıkıyor
“cesurum” diye geçinirdim ama
Ne kadar korkakmışım meğer
Çıkarsız, temiz duygularımı anlatamıyorum
Gözlerine bakarak anlatmaktansa
Sana duyurmadan yazmak
Seni sensiz anlatmak daha güzel
Çünkü bunlar sadece benim
Tabii sen “ben varım” diyeceksin
Doğru, sen varsın
Veda etmeden son defa
Seyretmek isterdim seni doyasıya
Birazıyla yetinmek kime yeter?
Duvarlarım gibi çıplak duygularımı gözlerimle anlatmak isterdim sana
Onlar öyle yüce kelimeler ki
Kirletemem asla dudaklarımda
Her haziran ayında çocukluğuma dönmek
O güzel günleri az da olsa hissetmek
Bana büyük zevk verirdi
Bu haziran büyümek istedim
Seni daha büyük görebilmek
Daha büyük sevebilmek
Daha büyük kelimelerle ifade edebilmek istedim
Söylemek isteyip de enden esirgediğim her şey
Kalbimdeydi, bu kâğıtlarda olduğu gibi
Aslında sana bunları yazmamın
Hiçbir faydası yok, çekingenim
Belki de hiç geçmeyecek eline
Ama ben yüzüne karşı söyleyemediklerimi
Uzun uzun anlatıyorum işte
Senin gidişine alışırım zamanla, belli olmaz
Belki beklerim seni, her sabah aynı yollarda
Ne olursam olayım, sen ne olursan ol
Bu kalp bırakmaz seni kolay kolay unutma
Beni, kendine
Her ne kadar uzak görüyor olsan da
Sakı, “hoşça kal” demeden gitmek gibi
Büyük bir hata yapma
Sevgi unutuldukça pahalanır, her zaman hatırla