Delikanlı, nedir bu sendeki hüzün?
Kaç gece harap edeceksin kendini?
Kaç gözyaşı dökülecek daha,
Değmeyen ellerin soğukluğuna?
Kaç gece daha yanacak içindeki ateş,
Kıymet bilmeyenlerin sessizliğinde?
Delikanlım, kalk artık ayağa,
Sağın yorgun, solun kırgın, biliyorum.
Yolun çetin, dertlerin ağır,
Ama unutma: Her karanlık,
Bir sabaha gebedir mutlaka.
Geceye takılıp kalma, yıldızlara bak,
Gündüzler senin dostundur.
Unutma delikanlı, düşmek değil mesele,
Kalkmayı öğrenir insan düştüğü yerden.
Ve bil ki, kırılan kalpler bile,
Bir gün çiçek açar yeniden.
Son bir kez dön yüzünü hayata,
Sen varsın diye güneş daha parlak,
Ve adımlarını her attığında,
Dünya biraz daha güzelleşir.
Delikanlı, yarını kucakla korkusuzca,
Çünkü senin hikâyen,
Henüz yazılmadı son satırına.