Beden viran, beden harap, bitap düşmüş uykusuzluktan.
Seni düşünmek belası uykusuz bırakan.
Nefes nefes seni içimde yaşamak ne güzel; boğazın o serin sularında
Ciğerlerimde hissetmek seni, bir İstanbul akşamı, gönlümde sen.
Efkârlandı yürek bir aksam vakti,
Kalp kırık, kalp küskün, ne çare yokluğunun istiabından.
Bu gece mezem; bir duble rakı, bir parça beyaz peynir,
dilimlenmiş karpuz.
Hayalini koluma takip geziyorum bu gece de, her gece gibi.
Rumeli Fener’ inden, Anadolu Kavağına dek
sahil boyu yüzüme çarpan rüzgar sen
Her dalda da sen vuruyor gibisin kıyıya,
Kız kulesi sen, Galata kulesi sen.
Kalamış’ tan Kanlıcaya kadar sen.
İstanbul” un sokaklarının tüm kaldırımlarını arşınladım;
sana ait bir ize rastlamak için.
Yıllar geçti üzerinden; yokluğunun,
Sensizliği yaşamak zorunda kalışımın,
Ruhumda açtığı yaranın tarifi yok sevgilim
Bir hayalin peşinde perişan, onca yıl geçirdi bu beden.
Ne zor bilemezsin sensizlik; gün doğumundan, günbatımında dek
sen varsın yüreğimde, düşüncemde.
Bir İstanbul akşamı, ne olur izin ver de,
mezar dibinde yeşeren kan kızlı gülün olayım.